Enver abim Güzelşehir’deki evlerine, huzurpınarına hizmet eden arkadaşları yatsı namazına davet ettiklerinde, buyurdular ki;
-13-
Fas’ta İslâm Konferansı vardı. Konferans bitti, Mübarekleri aradım, efendim konferans bitti, ne napayım, dedim. Buyurdular ki; Merakeş diye bir şehir vardır, oraya gidin. Orada iki büyük zâtı ziyaret edeceksiniz. Birincisi, Şifa kitabının sahibi Kâdı İyad. İkincisi, Delail-ül Hayrât kitabının sahibi, Süleyman bin Cezuli. Mübareklere sorularak yapılan işten hep hayır görülür. Kazablanka diye bir şehir var, Merakeşe oradan gidiliyor. Kazablankaya geldik, Kazablanka oteline girdik, odamızı ayırttık. Mübarekler buyurmuşlardı ki; Yabancı bir memleketi ziyarete gittiğiniz zaman, önce Allahü tealanın evini ziyaret edin, camiye gidin. Ben de, işimiz uzar, Mübareklerin emri yerine gelmez diye, bavulları lobiye bıraktım, odaya çıkarmadım. Lobiye bırakıp çıktım, bir çocuğa para verdim, beni bir camiye götür, dedim. Çocuk aldı beni, bir camiye götürdü..