Enver abim holdingde hasret yemeği adı ile abileri topladılar, huzurpınarına hizmet eden arkadaşlarımız da oraya davet edilmişti, Enver abim buyurdular ki;
-31-
Bakın âbiler, bir tane değil, kaç tane kriz atlattık. Çok sıkıntılı bir zamanımız oldu. Arkadaşlarla toplantı yaptık. Onlara şunu söyledim o zaman. Dedim bakın arkadaşlar, bu kurum, İhlâs, devam mı tamam mı? Bu İhlâs devam mı eder, yoksa biter mi? Bu, iki şarta bağlıdır: Şartın bir tanesi, biz çok günahkâr insanlar oluruz, Allahü teâlâ günahkâr kullarına yardım etmez. Bu büyük ni’meti, bu büyük devleti elimizden alır, başkalarına verir. Bu çok büyük bir devlet, bu çok büyük bir ni’met. Allahü teâlânın has dînine, Ehl-i sünnet yolunda hizmet etmek, çok büyük bir ni’met. Eğer bu ni’metin kıymeti bilinmezse, azar ve kudurursak, bu gider elden. O halde gelin evvela tevbe istigfâr edelim, günahlarımızı düşünelim, Rabbimize yalvaralım, göz yaşı dökelim ki, bu ni’met elimizden gitmesin diye. Şartın biri bu. Peki dediler ikincisi? İkincisi dedim, Allahü teâlânın rahmeti, merhameti, acıması bu ülkeden kalkarsa. Çünki bir yerde dîne hizmet varsa, orada Rabbimizin rahmeti, merhameti var demektir.
-devamı var-