Enver abim huzurpınarı ekibimizden bazı arkadaşlarımıza buyurdular ki;
-2-
Annenin duasını alın. Babanın duasını alın. Herkesten duâ isteyin. Bir müminin duâsıyla, insan inşallah, maksadına erişir. Maksat ne? Cenab-ı hakkın rızasına kavuşmak. Şu bir bardak suya, tertemiz suya bir çöp kaçsa içemezsin, bir kıl kaçsa içemezsin. İşte ibâdetler de böyle. Karışıksız ve katışıksız olmalı. Evet, çoğu temiz fakat, o pislik mide bulandırıyor. İşte bu suyun tertemiz olması, ibâdetlerin tertemiz olmasına İhlâs denir. İhlâs demek, hâlis demektir. Karışmayan, katışığı olmayan demektir. Ne demek hâlis. Efendim, Allah için yapmak. Yoksa, Ahmed’in taktiriyle Mehmed’in tenkidiyle ibâdet yapmak, ibâdet yapmaktan çıkar zaten o.
Enver abinin böbreği fazla yorgunluğa gelmez. Kalabalığa gelmez ama burası cennet gibi geldi bize. Çok sevdim hepinizi, çok rahat ettim burada. İnşaallah ölmeden evvel tekrar kavuşuruz Allah’ın izniyle. Eğer gelemezse fatiha okuruz. Ahirette kavuşuruz. Çünkü hepimizin ömrü malum ya. Belli bir zamanda bitecektir. Bizim en büyük rahatlığımız ve huzurumuz, Rabbimizden gelecek olan o, o güne, o saate, efendim, zevkle bakıyoruz, şevkle bakıyoruz, korkmuyoruz. Enver abi niye güler yüzlü,… ondan. Hep bundan. Allahü teâlâ’ya kavuşma saatinden endişesi olmadığından. Ancak efendim, bundan korkanlar huzursuz olurlar. Bundan korkanlar çok sıkıntıda olurlar. Mesela işleri ters gider, Enver abi gene güler. Niye? Ne kıymeti var ki. Dünya işi ters gitmiş. İsterse dümdüz gitsin bana ne. Düz gitse de eğri gitse de dünya bu. Dinden bir noksanlık olursa o bir felaket işte. O zaman gözyaşı dökülür. O bir felaket. Onun için arkadaşlar değmez bu dünya, bu üçü beşi veya şusu busu, sevilmeye veya üzülmeye… Mülk, Allahın çünki, bizim değil. Mülk Allahın. Vücut da Allahın. Bir kullanma hakkı verilmiş, bir kullanma imkanı verilmiş, bu kullanmakta da, iki şey bildirilmiş. Böyle yaparsan iyi, böyle yaparsan kötü. Böyle yaparsan cennete böyle yaparsan cehenneme gideceksin.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu