Enver abim buyurdular ki;
-7-
Sonra yine o kitapta okudular hocamız; Birinin hesabı görülmüş. Maalesef günahları çok. Sevabları az çıkmış terazide. Melekler bunu cehenneme götürüyorlar. Tam o sırada, sevap hanesine bir torba iniyor. O torbadan dolayı, bu sefer, sevabları çoğalıyor, günahlar azalıyor. Cenab-ı Hak, buyuruyor ki meleklerine, bu kulumu nereye götürüyorsunuz? İşte, Ya Rabbi, hesabı görüldü, günah tarafı ağır çıktı onun için götürüyoruz. Allahü teâlâ buyuruyor ki, bir daha bakın teraziye, mizana bir daha bakıyorlar ki. Aaa. sevabı büyümüş, günahı küçülmüş. Diyorlar ki, o mümine sen dön geri cennete. Niye? diyor. Sana öyle bir ecir, öyle bir sevap son anda yetişti ki, senin sevabın çok arttı. Acaba diyor hangi sevap, ne yaptım dünyada da bana bu imdadıma yetişti. Melekler diyor ki, biz de bilmiyoruz. Açıp bakalım diyorlar, bir torba açıyorlar. Torbanın içinde iki kürek toprak çıkıyor. Arz ediyor melekler Cenab-ı Hakka Ya Rabbi, bu nedir? diyorlar acaba, bu müslümanın bu kazandığı sevap, iki kürek toprak nedir acaba? diye soruyorlar. Allahü teâlâ buyuruyor ki, benim bir veli kulum, bir evliya kulum, benim sevgili bir dostum, vefat ettiği zaman, bu onun cenazesine katıldı ve onun mezarına iki kürek toprak attı, ona yardım etti, ona hizmet etti. Onun için ben ona, bu ecri verdim. Onun için ona bu kadar çok sevap verdim. Eğer hayatta olan bir evliya kuluma, bir dostuma, biraz daha iyilik etseydi. Onu zaten çoktan afv ederdim. Allah! Bu öyle bir fırsat ki, bu öyle bir nimet ki. Bu öyle bir devlet ki, Allah hepimize nasib eylesin. Nasıl nasib etsin Cenab-ı Hak? Hocamız buyuruyorlar ki, kim bu kitapları, bu eserleri, bu hizmetleri yaparsa; “Rabbim bana, ona şefaat etmeyi nasib etsin” diyor. Bu bir fırsattır. Yani Allahü teâlâ’nın kullarına, bu eserleri vermek veya verilmesine sebep olmaktır, buyuruyorlar. İşte Rabbimizin bize en büyük ihsan ettiği, verdiği fırsat bu. Ve bir gün arabada beraberdik, buyurdular ki; “Kardeşim, eğer Allahü teâlâ bu hizmetlerden dolayı bize, bir nimet nasib ederse, ihsan ederse, verirse kardeşim, Rabbime diyeceğim ki; Ya Rabbi, benim dünyada din kardeşlerim vardı, onlarla ben bu hizmetleri yaptım. Onları da isterim”. Dedim ki efendim, orası çok kalabalık, mahşer bu, Hac’da bile insan, beş dakika ayrı kalsa bir daha bulunamıyor. Çok kalabalık, dedim efendim, orada kaybolan olursa, onun hali ne olacak? Cevab buyuruyorlar ki, Allahü teâlâ’nın işlerinde karışıklık olmaz. Allahü teâlâ’nın işleri muntazamdır. Dünyada kim kimi seviyorsa, ahirette beraber olacaktır. Herkes sevdiği ile beraber. Elhamdülillah. Herkes sevdiği ile beraber olacaktır. Hiç kimse endişe etmesin buyurdular.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu
ali zeki osmanağaoğlu