Hocamız Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin “rahmetullahi aleyh” talebelerine yaptıkları nasîhatlerinden:
37-
Eyyûb câmi’inde hatîb minberde söyledi ki; Abdest aldıkdan sonra, iki şehâdet parmağını gözüne sürüp: “Yâ Rabbi, benim gözlerime hastalık verme, hastalıklardan muhâfaza et dersen, gözlerine hastalık gelmez” dedi. On yaşındaydım. Yetmiş senedir hep sürerim. Şimdi de abdest alınca parmaklarımı gözüme sürüyorum. Yâ Rabbi, sen benim gözlerimi hastalıklardan muhâfaza et, diyorum. Elhamdülillah, o kadar çok okuyorum, gece yarılarına kadar okuyorum, yine gözlerime bir şey olmuyor. Siz de öyle yapın. Abdest aldıkdan sonra, yâ Rabbi, sen benim gözlerime, hastalık varsa şifâ ihsân et, hastalık yoksa, hastalıkdan muhâfaza et diyeceksiniz. Birbirimize çok duâ edeceğiz. Duâ edelim, Allahü teâlâ hepimize yardım etsin, Allahü teâlâ hepimizin işlerini kolaylaşdırsın.
Dünyâ ve âhıret se’âdetlerinin başı, en iyisi, Allahü teâlânın rızâsına, sevmesine kavuşmakdır. Bu da, islâmiyyete uyarak, yani farzları, sünnetleri yaparak ve harâmlardan, mekrûhlardan sakınarak kazanılır. Fekat, bunları ihlâs ile yapmak şartdır.
– devamı var –