Hocamız Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin “rahmetullahi aleyh”, talebelerine ve sevenlerine nasihatleri:
7-
Hepimiz birbirimizin duâsına muhtâcız. “Duâ-i zahrul gayb, icâbete makrundur”. İnsanın kendisine yapdığı duâ şübhelidir, kabûl olmayabilir. Fekat arkasından, gıyabında yapdığı duâ kabûl edilir. Onun için hepimiz birbirimize arkamızdan hayr duâ edeceğiz. Sizin duânız makbûldür. Münâfıklar dedikodu yaparlar, mü’minler, sâlihler duâ ederler. Aradaki farka bakın. Elhamdülillah, biz dedikodu etmeyiz, tenezzül etmeyiz, harâma yanaşmayız, müslimânlara hayr duâ ederiz. Bütün insanların hidâyeti için duâ ederiz.
Allahü teâlâ mü’minleri birbirlerine olan duâsı sebebiyle afv eder.
Efendim, kâinât duâ üstünde duruyor. Duâ, Allahü teâlâya yalvarmak demek. Yalvaracağız. Bu dünyâ kurulduğundan beri insanlar birbirine düşman olmuş. İlk insan, Âdem aleyhisselâmın iki oğlu birbirine düşman. Düşmanlık daha o zemân başlamış. Kader-i ilâhîyye böyle. İki kardeş, biri diğerini öldürüyor.
Allahü teâlâ mü’minleri birbirlerine olan duâsı sebebiyle afv eder.
Efendim, kâinât duâ üstünde duruyor. Duâ, Allahü teâlâya yalvarmak demek. Yalvaracağız. Bu dünyâ kurulduğundan beri insanlar birbirine düşman olmuş. İlk insan, Âdem aleyhisselâmın iki oğlu birbirine düşman. Düşmanlık daha o zemân başlamış. Kader-i ilâhîyye böyle. İki kardeş, biri diğerini öldürüyor.