-HAYATINDAN KESİTLER-
Abdülhakim Efendi hazretlerinin Hocamıza yazdığı mektublardan bazıları:
-5-
Bu mektublardan sonra İmâm-ı Şâfî hazretlerinin bazı beytlerini okuyup, manalarını anlattılar. En son, Aişe validemizin gazellerinden bir beyt okudular ve manasını da anlattılar, buyurdular ki:
“Velev semiû ehli mısra evsaha haddihi lema bezelû iyâ sevmi Yusufu, fi yevmi fi sevmi yusufu min nakdi. Levime Zaliha Levreeyne cebinehu Leâserne bil katil kulubil, alel eydi.”
Tabiinden gençler, hazret-i Âişe validemize gelip, Peygamber efendimizi anlatdırırlardı. O’da bu şiiri okudu: “Hizmetçisine aşık oldu diye, Zeliha ile alay edenler, Yûsufu görünce parmaklarını doğradılar. Resûlü görselerdi, kalblerini doğrarlardı da hiç acı duymazlardı. Yûsufu satın almak için para biriktiren zenginler, Resûlün güzelliğini bilselerdi, kavuşamayacaklarını bildikleri halde, belki görürüz diye, Resûlü görmek için para biriktirip Yûsufa on para vermezlerdi.”
Kalkarlarken, “müsaade isteyeceğim” buyurdular. Orhan Karmış abi, her dürlü nîmeti teveccühünüzden biliyoruz efendim dedi. “Estagfirullah, bak biraz evvel ne okuduk, -Dost behar lahza, betû nazar mîkunet, çüntu izul gafili esû güzel mîkunet.” Siz gafil olsaydınız o nazarlar boşa geçerdi. Demek ki, gafil olmamışsınız. Allahü teâlâ hepimize hüsn-ü hâtime nasîb eylesin. Birbirimize dua edeceğiz, ben her nemâzda bütün kardeşlerime dua ediyorum. Bir elin sesi çıkmaz ki, hepimiz böyle bir araya gelince bu hizmetler oluyor. Cenab-ı Hak bize bu hizmetleri nasîb ediyor, ama vasıtayla, sebeble. Müsebbibil esbabdır Cenâb-ı Hak, evvela sebebleri halk eder, sonra ni’metleri. İşte arkadaşlarımız hizmetlerimize sebeb oluyorlar, ne büyük ni’met. Allah hepimize selâmet-i dareyn ihsân eylesin” buyurdular.
-devamı var-