Hocamız Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin “rahmetullahi aleyh”, sohbetlerinden bölümler:
13
Kişi sevdiğiyle berâberdir diye çok müjdeler var. İnşâallah dünyâda beraber olduğumuz gibi Cennetde de hep beraber oluruz. Efendim, Cenâb-ı Peygamber “aleyhissalâtü vesselâm” Eshâb-ı kirâma buyurdular ki; Birini Cennete yanımda götüreceğim. Eshâb-ı kirâm çok edebli, çok terbiyeli oldukları için, Allah ve Resûlü daha iyi bilir, buyurdular, cevâb veremediler. Hattâ ba’zan hazreti Peygamber “aleyhissalâtü vesselâm”, bu gün günlerden neydi, diye sorarlardı; Allahın Peygamberi daha iyi bilir, derlerdi. Bugün, şu gün, demezlerdi. Resulullah Efendimiz buyurdular ki; Ahlâkı güzel olan, Cennetde de yanımda olacak. İnsanın şerefi, üstünlüğü, meziyyeti, kıymeti, ilm sâhibi ve edebli olmasıdır. Çok zengin, çok etiket sâhibi olması, çok meşhûr olması veyâhud filâncanın oğlu olması değildir. Allahü teâlâ indinde insanın kıymeti, ilm ve edeb sâhibi olmasıdır. Edeb haddini, sınırını bilmekdir. İş yerinde, evlilikde, cem’ıyyetde, her yerde herkesin bir sınırı vardır. O sınır içerisinde kalmak kaydıyla dünyâ Cennet olur. Bütün sıkıntılar, üzüntüler, kavgalar, hep sınır tecâvüzünden olmakdadır. İşte bu sınır, ilmdir. Dînini öğrenmeyen ne sınır, ne sınırsızlık tanır. Önce îmân ondan sonra ilm gelir. Çünki bütün ibâdetler ilme bağlıdır. Kitâb okumak, dînini öğrenmek şartdır. Cenâb-ı Peygamber “aleyhissalâtü vesselâm” bir hadîs-i şerîfde buyuruyor ki; İlmin rütbesi, derecesi, bütün rütbelerin en yücesidir. Bir hadîs-i şerîfde Cenâb-ı Peygamber “aleyhissalâtü vesselâm” buyuruyor ki; Bir âlimin ölümü âlemin ölümü gibidir. Ya’nî bir âlim vefât ederse bütün âlem, bütün insanlar ölmüş gibi olur.