Hocamız Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin “rahmetullahi aleyh”, sohbetlerinden bölümler:
Âhiretde bir mü’minin günâhları ve sevâbları dartılır. Fekat eşit, ne bir fazla ne bir noksan gelir. Allahü teâlâ o mü’mine dermiş ki; Mahşeri dolaş, annenden, babandan, kardeşinden, dayından, amcandan ne varsa, bir dâne sevâb iste, versinler. Koy terâzîye, geç öbür tarafa. O mü’min herkesin yanına gidermiş, hiçbirinden alamazmış, eli boş gelirmiş. Herkes kendini kurtarmağa uğraşıyor, herkes korku ve endişe içinde, dermiş. Allahü teâlâ buyururmuş ki; Peki, sen dünyâda iken, sevdiğin bir din kardeşin var mıydı? O da, “vardı ya Rabbi” dermiş. Allahü teâlâ, “git ondan iste” buyururmuş. O insan arkadaşına gider, “arkadaş, benim bir sevâba ihtiyâcım var” dermiş. O da “ne kadar varsa, hepsini verdim” dermiş. Allahü teâlâ buyururmuş ki; Sen o zemân git, din kardeşini al. Herhâlde o benden daha cömerd değildir, ikinizi de kol kola Cennetde görmek istiyorum.