-HAYATINDAN KESİTLER-
Vasiyeti:
-11-
Nisâ sûresinin yetmiş dokuzuncu âyet-i kerîmesinde meâlen,
(Peygambere itâat eden, Allah’a itâat etmiş olur) buyurdu.
(Peygambere itâat eden, Allah’a itâat etmiş olur) buyurdu.
Peygamberimiz de sallallahü aleyhi ve sellem,
(Benim yolumda ve benden sonra dört halîfemin yolunda olunuz!) buyurdu. Dört halîfenin yolunda olan islâm âlimlerine ehl-i sünnet denir.
Görülüyor ki, Allahü teâlâ’nın sevgisine kavuşmak için, ehl-i sünnet âlimlerinin kitâplarında yazılı olduğu gibi îmân etmek ve bütün sözleri, işleri, onların bildirdiklerine uygun olmak gerekiyor. Allahü teâlâ’nın sevgisine kavuşmak isteyenin, böyle îmân etmesi ve böyle yaşaması lâzım olduğu anlaşılıyor.
Bir insanda bu ikisi olmazsa, o sâlih müslümân olamaz. Dünyâda ve ahirette râhata ve huzûra kavuşamaz. Bu ikisi, yâ kitâplardan okuyarak öğrenilir yahut, bir mürşid-i kâmilden görerek elde edilir. Mürşid-i kâmilin sözleri, bakışları ve teveccühleri insanın kalbini de temizler. Kalb temiz olunca, îmânın, ibâdetlerin tadı duyulur. Harâmlar, acı, çirkin ve iğrenç görünürler. Allahü teâlâ, kullarına merhamet ettiği zamân mürşid-i kâmil çok bulunur ve tanınmaları kolay olur. Kıyâmet yaklaştıkça, Allahü teâlâ’nın kahrı, gadabı dahâ çok zuhûr edecek, mürşid-i kâmiller azalacak, tanınmayacaklardır.
-devamı var-