-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-88-
Allahü teala kulunda bir dost, bir de düşman yaratmıştır. Dost; ruh, düşman; nefistir. Nefse karşı da en büyük bir silah yaratmıştır. Ancak o silah nefsi durdurabilir. O da, namazdır. Onun için, bir kimse namaz kılmıyorsa, binlerle keramet gibi hâli olsa, gene sıfırdır, hiçtir.
-88-
Allahü teala kulunda bir dost, bir de düşman yaratmıştır. Dost; ruh, düşman; nefistir. Nefse karşı da en büyük bir silah yaratmıştır. Ancak o silah nefsi durdurabilir. O da, namazdır. Onun için, bir kimse namaz kılmıyorsa, binlerle keramet gibi hâli olsa, gene sıfırdır, hiçtir.
***
Harâmları isteyen nedir! Nefs. Mahlûkların en ahmağı nefsdir. Her isteği zararlıdır. Doydukdan sonra çok yedirir. Hep harâmı ister. Allah’dan korkanlar harâm işlemezler. Bunlar nefslerine galip olan kahramanlardır. Peygamber efendimiz Uhud’dan döndükden sonra o kadar şehîd verilmiş, o kadar sıkıntı çekilmiş, “Küçük cihâddan döndük, büyük cihâda geldik” buyurmuş. Eshâb-ı kirâm şaşırmış, tekrar kılıçlarını kuşanıp, o yorgunlukla başka yere harbe gidileceğini sanmışlar: “Nereye, kimin üstüne gideceğiz yâ Resûlallah” demişler. “Nefs ile cihâda, cihâd-ı ekbere” buyurmuş, Peygamber efendimiz.
İmamı Rabbani hazretleri, mektûbât da buyruyor ki; “Küçük cihâddan döndük, büyük cihâda gidiyoruz sözünden kast edilen cihâd-ı ekber, huy ile olan cihâddır”. Eğer adam huysuzsa, ne yapar eder ya bir kalp kırar veyahut da birine laf eder ve hepsi gider. Onun için, hazreti Peygamberin sallallahü aleyhi ve sellem en büyük mucizelerinden birisi de, bütün huyların, ahlâkın en güzeli, hep ortada olmaktır. Her şeyin ortasını yakalamakdır. İnsan ölmek üzere iken, ruh çıkmadan az önce, en son huy çıkar. Huy terbiyesi kadar zor bir şey yoktur. Onun için, cenab-ı Peygamber aleyhisselatü vesselam buyuruyor ki; “Ben size güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim”. Yani huyunuzu düzeltmek için geldim. Huysuzluk çok kötü şeydir.
-devamı var-