-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-126-
Bundan on sene evvel Beylerbeyinde oturuyordum. Birkaç sene oturduk. O arada Beylerbeyi serâyının bekçilerinden birisi ile ahbab olduk. Yaşlı bir adamdı. Birgün dedi ki, Sultan Hamid Cennetmekân, Beylerbeyi serâyında iken polisler nöbetle bekliyorlardı. Polisin birinin o gece çocuğu dünyâya gelecekmiş. Tesadüf, o gece de nöbetçi. Birkaç çocuğu var. Ailesi kalabalık. İttihatçılar zemânında herşey pahalı, polis yarına ne olacağını bilemiyor. Parası yok. Düşünüyor, taşınıyor, en son diyor ki, böyle sıkıntı, felaket içerisinde yaşamakdansa, yarın sabah nöbeti teslim etdikden sonra, rıhtımdan kendimi denize atıp öleyim, bu sıkıntılı hayattan kurtulayım diye karar veriyor. Tam nöbeti teslim etmeye birkaç dakika kala yukarıdan pencere açılıyor. Bakıyor polis, Sultan Hamid Cennetmekân sarkmış, “Evlat, evlat, al şu torbayı” diye yukarıdan bir kese altın atıyor. “Bunu al, sana hediyyem olsun. Çoluk-çocuğuna sarfedersin. Sakın intihar etmeye kalkışma, intihar çok büyük günâhdır” diyor ve çekiliyor. Polis ağlıya ağlıya bunu bana anlattı ve Sultan Hamidin bir velî, Allahın bir Evliyâsı olduğunu, “yemin ederim” diye ağlayarak söyledi.
-126-
Bundan on sene evvel Beylerbeyinde oturuyordum. Birkaç sene oturduk. O arada Beylerbeyi serâyının bekçilerinden birisi ile ahbab olduk. Yaşlı bir adamdı. Birgün dedi ki, Sultan Hamid Cennetmekân, Beylerbeyi serâyında iken polisler nöbetle bekliyorlardı. Polisin birinin o gece çocuğu dünyâya gelecekmiş. Tesadüf, o gece de nöbetçi. Birkaç çocuğu var. Ailesi kalabalık. İttihatçılar zemânında herşey pahalı, polis yarına ne olacağını bilemiyor. Parası yok. Düşünüyor, taşınıyor, en son diyor ki, böyle sıkıntı, felaket içerisinde yaşamakdansa, yarın sabah nöbeti teslim etdikden sonra, rıhtımdan kendimi denize atıp öleyim, bu sıkıntılı hayattan kurtulayım diye karar veriyor. Tam nöbeti teslim etmeye birkaç dakika kala yukarıdan pencere açılıyor. Bakıyor polis, Sultan Hamid Cennetmekân sarkmış, “Evlat, evlat, al şu torbayı” diye yukarıdan bir kese altın atıyor. “Bunu al, sana hediyyem olsun. Çoluk-çocuğuna sarfedersin. Sakın intihar etmeye kalkışma, intihar çok büyük günâhdır” diyor ve çekiliyor. Polis ağlıya ağlıya bunu bana anlattı ve Sultan Hamidin bir velî, Allahın bir Evliyâsı olduğunu, “yemin ederim” diye ağlayarak söyledi.
-devamı var-