-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-404-
-404-
Mü’minler biraraya geldiği zaman, istese de istemese de Allah sevgisi mutlaka kalbden kalbe geçer. Ancak, üç kişi bundan istifade edemez. Birincisi, inkarcı. İkincisi, hocasını inciten. Üçüncücü, hocasını imtihan eden. Bunlar istifade edemezler. İstifade edemeyince, onun feyzi kapalı olduğu için, sevgi, muhabbet veremez. Fakat onun zulmeti diğer tarafa akmağa devam eder. Dolayısıyla, hocasını incitenle bir araya geldiğiniz zaman, hiç konuşmasanız gene zarara uğrarsınız.
Diğer tarikatlerde intisab etmek, yanına gelerek olur. Nakşî yolunda, uzakdan sevmesi de yetişir. Nakşî büyükleri için feyz vermekte, uzak-yakın, ölü-diri, kadın-erkek, yaşlı-çocuk farkları olmaz. Diri olan Mürşid-i kamil ölülere de feyz verebilir, vefat etmiş olan Mürşid-i kamil, yaşayanlara da feyz verebilir. Bir kadın Taha-i Hakkari hazretlerinin talebesi olmayı istermiş, kocasına, git söyleyiver beni de mensuplarından saysın dermiş. Kocası da unuturmuş. Birgün kadın ölmüş. Kocasının aklına gelmiş. Taha-i Hakkari hazretlerine gelip durumu anlatmış. O gece, bu adam rüyasında, ölen hanımını görmüş ve hanımı demiş ki “Senelerdir istediğime bugün kavuştum.”
Bu büyüklerin feyzini almakta uzaklık-yakınlık farkı da yoktur. Meselâ o zât Ankara’da ise, Alî bey Ankara’da nasıl feyz alabiliyor ise buradakiler de alır.
Bu büyüklerin feyzini almakta uzaklık-yakınlık farkı da yoktur. Meselâ o zât Ankara’da ise, Alî bey Ankara’da nasıl feyz alabiliyor ise buradakiler de alır.
-devamı var-