ÖZR SAHİBİ OLMAK
-1-
ÖZR SÂHİBİ olan, istediği zemân abdest alır. Bu abdest ile, istediği kadar farz ve nâfile nemâz kılar ve Kur’ân-ı kerîm okur. Nemâz vakti çıkınca abdesti bozulmuş olur. Her nemâz vakti girdikden sonra, yeni abdest alıp, bu vakt çıkıncaya kadar her ibâdeti yapar. Öğleden başka dört nemâzdan birinin vakti girmeden evvel aldığı abdest ile, bu nemâzı kılamaz. Çünki, öğle nemâzının vakti başlarken, bir nemâzın vakti çıkmıyor. Özr sâhiblerinin, devâm eden özrleri, abdestini bozmaz. Fekat, başka bir abdest bozan sebeb ile bozulur. Vakt çıkınca, özr sebebi ile de bozulmuş olur.
Özr sâhibi olmak için, abdesti bozan bir şeyin, devâm üzere mevcûd olması lâzımdır. Edâsı farz olan herhangi bir nemâz vakti içinde, nemâz vaktinin başından sonuna kadar, abdest alıp, yalnız farzı kılacak kadar bir zemân, abdestli kalamıyan kimse, özrü gördüğü andan itibâren, özr sâhibi olur…
Abdesti bozan şeylerden biri, hep mevcûd olur, ya’nî bir nemâz vaktinin başından sonuna kadar, bir abdest alıp, farzı kılacak kadar, durdurulamazsa, o kimse, özr sâhibi olur. Bir nemâz vakti girdikden, farzı kılacak kadar zemân sonra özr başlasa, vaktin sonu yaklaşıncaya kadar bekler, hiç durmadı ise, vaktin sonunda abdest alıp, o vaktin nemâzını kılar. Nemâz vakti çıkdıkdan sonra, sonraki nemâz vakti içinde durursa, önceki nemâzını i’âde eder. İkinci nemâz vaktinin başından sonuna kadar hiç kesilmezse, özr sâhibi olduğu anlaşılır ve kılmış olduğu önceki vaktin nemâzını i’âde etmez.
– devamı var –
Tam İlmihal Se’âdet-i Ebediyye