- Ayrıntılar
-
Cumartesi, 16 Ocak 2021 08:22 tarihinde yayınlandı.
Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn Buhârî "kuddise sirruh" hazretlerine birgün hediye olarak bir miktar balık getirilmişti. Balığın getirildiği sırada, o mecliste hazır bulunan talebeleri ile beraber balığı yemek arzu ettiler. Bunun üzerine balık hazırlanıp, sofra kuruldu. Talebeler, Behâeddîn Buhârî ile birlikte sofraya oturdular. İçlerinden biri, gelip sofraya oturmadı. Behâeddîn Buhârî hazretleri ona; "Niçin gelip oturmuyorsun?" dedi. O da oruçluyum diyerek, nafile oruç tutmakta olduğunu bildirdi. Ona; "Gel bize uy!" dedi. Fakat gelmedi. Tekrar; "Gel bize uy! Sana Ramazan günlerinden bir günde tutulan oruç sevâbı kadar hediye edeyim" dedi. Fakat o kimse söz tutmayıp, inadında ısrar etti. Bunun üzerine talebelerine; "Bu adam, Allahü teâlâdan uzaktır. Siz onu terkediniz" buyurdu. O oruçlu kimse, son derece zâhid bir kimse idi. Fakat Behâeddîn Buhârî hazretlerinin sözüne peki demeyip, muhalefet göstermesi sebebiyle, zâhidliğini kaybetti, ne namaz, ne niyaz kaldı. Tamamen dünyâya tapmağa başladı ve felâkete düştü.