Muhabbet bâkî kaldıkça onların feyzleri kalbden kalbe akar.
Müminlerin kalblerindeki nur, birbirlerine akseder.
Muhabbet çok olana feyz çok gelir. Onlardan feyz ala ala dünyayı unutur. Bu dünyayı unuttu mu, o zaman Allahü teâlânın feyzleri, muhabbetleri kalbe yerleşir. Hiç kimsenin görmediği şeyleri görür, hiç kimsenin işitmediği şeyleri işitir, hiç kimsenin bilmediği marifetleri söyler. Allahü teâlânın sevgisi bir kalbe yerleşirse böyle olur. Ne mutlu bunları okuyoruz. Bunları okumak, işitmekde büyük bir mazhariyettir.
Hüseyin Hilmi Işık Efendi (rahmetullahi aleyh)
Allahü teala nefsi kendisine düşman olarak yaratmış. Onu da insanların içine koymuş. İmtihanın büyüklüğüne bakın.
Ahmak insanlar, düşmanı hep dışarda arıyor, düşman içerde…
Enver abiler (rahmetullahi aleyh)