- Bizim kitaplarımız ayna gibidir. İyi kimseler aynaya bakarak eksikliklerini tamamlarlar. Saçını başını düzeltirler. Kötü kimseler, baktıklarında kendi bozuk hallerini görürler. Hallerini düzelteceklerine kabahati aynada bilip aynayı kırarlar. Kitaplarımıza düşman olanların hali böyledir.
- Kitaplarımızı Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından hazırlıyoruz. Bu kitaplarda benim bir kelimem yoktur. Bunlar birer mıknatıstır. Mıknatıs ne kadar çok yayılırsa cevher taşıyanları kendisine çeker. Herkes okuyacak, herkes kurtulacak zannetmeyin. Ama unutmayın ki, bu kitapları yayanlar peygamberlik vazifesini yapıyorlar. Onlar, Peygamber aleyhissalatü vesselâmın vârisleridir. Hiçbir zeman mûris vârisini yarı yolda bırakmaz.
- Mıknatısa cevher olan yapışır, madenler yapışır. Saman çöpleri yapışmaz. Bizim vazifemiz mıknatısı dolaştırmak. Her yerde kitapları anlatmak, yaymaktır.
- Bizim kitablar çok kıymetlidir, çünki bu kitablar bizim değil, O büyüklerindir. Kimimiz terceme ettik, kimimiz bastırdık, kimimiz yayılmasında yardım ettik, kimimiz satıyoruz. Hepimiz bu işde müşterekiz. Hiç birimizin birbirimizden üstünlüğümüz yok. Üstünlük ihlasdadır. Kim Allah için yapıyorsa o üstündür. Bunlar hep Efendi hazretlerinin himmetleridir.
- Yazdığımız kitapları herkes beğenseydi, nefse hoş geliyor diye üzülürdük, itiraz edenleri görünce seviniyorum. Çünki, Peygamber efendimize bile itiraz ettiler. İtiraz edenlerin varlığı cevherin kıymetini gösterir.
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)