- Allahü teala mücâhidleri, âbidlerden daha faziletli kıldı.
- Allahü tealanın yolunda yürüyen, oturanlardan faziletlidir.
- Allahü teâlâ mücâhidleri oturanlardan daha faziletli kıldı. Kâidler, evden câmiye, câmiden eve gider. Bütün nafile ibâdetlerini de muntazam yapar, hiç günah işlemezler. Mücâhidler ise, kâidler kadar çok ibadet yapamazlar, bir kişi daha yanmasın diye gayret ederler. Kâidlere 1 sevab, mücâhidlere 1000 sevab vardır.
- Üç türlü sevap vardır. Bir; kendisinin işlediği amellere, ibadetlere verilen sevap. İki; din kardeşine iyilik, hizmet ederken elde ettiği sevap. Üç; Allahü tealanın dinine hizmet ederken aldığı sevap. En fazlası budur.
- Allahü teala en çok sevabı iyilik edenlere verir. İyiliğin çok çeşitleri vardır, fekat en üstünü, insanları ateşte yanmaktan kurtarmaktır. İyilik yapmak, mal mülk vererek de olur, ama ona farzı, vacibi öğretmek veya bir nasihat etmek, öğretilmesine sebep olmak, mesela din kitabı vermek, onunla din kardeşi olup arkadaşlık etmek farzlardan sonra Allahü tealanın en çok sevap vereceği bir ameldir.
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)