- Allahü tealanın en çok râzı olduğu, sevdiği şey, emr-i mârufdur. Allah’ın dinini yaymaktır.
- Sadaka için verilen para, Allah yolunda gazâ için verilen paranın kıymeti yanında hiç kalır. Gazâ için harcanan para ise, emr-i mâruf için harcanan para yanında hiç kalır.
- Bizim, dünyaya geliş gayemiz; Allahü tealanın dinine uymak ve O’nun dinini anlatmaktır.
- Emr-i mârufu fiilen hükümet adamları yapar. Bizim yapacağımız sözle ve hâl iledir. Sözle yapmak için şartlar var. Nerede neyin söyleneceğini bilecek, akllı olacak. Hem te’siri kesin değildir. Bazen zararlı olur, bazen susmak daha iyi olur. Hâl ile, ahlâk ile yapılan emr-i mârufun hiç şartı ve zararı yok. Daha iyi te’sir eder. Bazen de, sözle de olursa daha da iyi olur.
- Birine, Ehl-i sünnet i’tikâdını anlatan bir kitâb vermek emr-i ma’rûfdur.
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)