-İbadetini ihlassız yapan, bir gün sapıtabilir.
-Bir ibadet ne kadar rıza-i ilahi için olursa, buna İhlâs diyoruz, Allah indinde o kadar makbuldür. Din kardeşliğinde bu esastır. Onun için, uyusa da makbuldür, uyanık olsa da makbuldür.
-İbadetler halis olması lâzım, yani Allah için olması lâzım. Bir de sahih olması için şartlarına uygun olması lâzımdır.
-Hiçbir müslimân üzüntüye düşmesin, ye’se kapılmasın. Allahü teala sure-i Kehfin son ayetinde müjde veriyor, söz veriyor. Buyuruyor ki; Kim ihlasla ibadet yaparsa, gideceği yer Cennettir. Allahü teala söz veriyor. Ama ihlas şartıyla. İhlassız amel, felakettir.
-İbâdet, sadece emirleri yapmak değildir, yasaklardan kaçmak da ibadettir ve emirleri yapmaktan daha kıymetlidir.
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)