- Evliya-i kirâmın kabrini ziyaret etmek, hayatta iken ziyaret gibidir. Diri iken sohbetine gidince nasıl feyz alınırsa, kabrinden de öyle feyz alınır.
- Nakşibendî büyükleri öyledir ki, taşa teveccüh etseler taş feyz alır. İstidâda bakmadan herkese feyz verebilirler. Yalnız, talep şartdır. Talep olmayınca feyz olmaz.
- Mevlânâ Celâleddin Rûmi hazretleri diyor ki; “O büyükleri ziyarete gidenler öyle feyz alır ki, onların kerameti, namludan çıkan mermiyi geri çevirir” diyor.
- Büyüklere mensub olan cimâdât (cansız eşya) bile kıymetlidir. Ya kendi elleri… Onlara temas eden cimâdâta dokunan feyz alır. Mesela hırkalarına, başlıklarına, gömleklerine dokunan feyz alır. Ya kendi mübarek ellerine dokunan; alır da alır… Biz bilmeyiz; alanla veren bilir onu.
- Nakşî büyükleri için feyz vermekte, uzak yakın, ölü diri, kadın erkek, yaşlı çocuk, farkları olmaz.
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)