- Diri olan Mürşid-i kâmilden istifade etmek, vefat etmiş olandan daha çoktur. Çünki dirinin karşısında daha edebli durulur. Ölünün yanında edebe dikkat etmek zordur. Kabir içinde düşünürse hiç istifade olmaz, çünki hâkir görmek sayılır. Kabre gidince, oradaki zâtı arşda görecek, feyz arşdan gelecek.
- Kabrin içindeki evliyanın türbeye ihtiyacı yoktur. O zaten cennette. Onun ihtiyacı yok, ama bizim ihtiyacımız var. Saygı ve edep gösterelim, hürmet edelim diye alimler fetva vermişler. Çünki insanlar onu yerde yatmış bir vaziyette görürse edepde kusur işler. O büyüklere karşı kusur işleyen dayak yer. Hem de hiç gecikmeden yer. Dolayısıyla, onları bizim için yaptılar.
- Büyüklerin hayatında veya mematında saygısızca davrananlar, edebe riayet etmeyenler Allahü tealaya karşı harp ilan etmiş sayılırlar; çünki Allahü teala buyuruyor ki, Benim Evliya kuluma karşı edebe riayet etmeyenler bana harp ilan etmiş gibi olur.
- Resullulah efendimize tabi olmağa mani olan herşeyden sakınmalıdır.
- Güler yüz ve tatlı sözün dinimizin yayılmasında mühim yeri vardır.
Hüseyin Hilmi Işık (rahmetullahi aleyh)