–4–
ÎMÂNIN ŞARTLARI
– 25-
– dünden devam –
Şimdi, ba’zı câhiller, kendilerinin mutlak ictihâd derecesine yükseldiklerini, Nasslardan, ya’nî Kitâbdan ve Sünnetden ahkâm çıkarabileceklerini ve dört mezhebden birini taklîd etmeğe ihtiyâcları kalmadığını söyliyorlar. Senelerden beri taklîd etmiş oldukları mezhebi terk ediyorlar. Bozuk düşünceleri ile mezhebleri çürütmeğe kalkışıyorlar. Bizim gibi olan din adamlarının re’ylerine uyamayız gibi câhilce, ahmakca şeyler söyliyorlar. Şeytânın vesvesesi ve nefslerinin tahrîki ile üstünlük iddi’â ediyorlar. Böyle sözleri ile, üstünlüklerini değil, ahmaklıklarını ve alçaklıklarını ortaya koymuş olduklarını anlıyamıyorlar. Bunlar arasında, herkes tefsîr okumalı, tefsîrden ve Buhârîden ahkâm çıkarmalıdır diyen ve yazan câhilleri ve sapıkları da görmekdeyiz. Sakın müslimân kardeşim! Böyle ahmaklar ile arkadaşlık etmekden, bunları din adamı sanmakdan ve uydurma kitâblarını okumakdan çok sakın! İmâmının mezhebine sımsıkı sarıl! Dört mezhebden dilediğini ve beğendiğini seçebilirsin. Fekat, mezheblerin kolaylıklarını araşdırmak, ya’nî mezhebleri (Telfîk) etmek câiz değildir. [(Telfîk) demek, mezheblerin kolaylıklarını toplıyarak yapılan bir işin bu mezheblerden hiçbirine uymaması demekdir. Bir işi yaparken dört mezhebden birine uydukdan sonra, ya’nî bu iş, bu mezhebe göre sahîh oldukdan sonra, ayrıca diğer üç mezhebde de sahîh ve makbûl olması için gerekli şeylere de, mümkin olduğu kadar uyulursa, buna (Takvâ) denir ki, çok sevâb olur.]
– devamı var –