–4–
ÎMÂNIN ŞARTLARI
– 30-
İmâm-ı Rabbânî “rahmetullahi aleyh” (Mektûbât) adındaki kitâbının birinci cildi, yüzdoksanüçüncü [193] mektûbunda buyuruyor ki:
– dünden devam –
Akâidi, ya’nî inanılacak bilgileri düzeltdikden sonra, (Halâl), (Harâm), (Farz), (Vâcib), (Sünnet), (Mendûb) ve (Mekrûh) olan şeyleri, Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları fıkh kitâblarından öğrenmek ve bunlara uymak lâzımdır. Bu âlimlerin üstünlüklerini anlıyamamış olan câhillerin çıkardıkları sapık kitâbları okumamalıdır. Allah korusun! İ’tikâd edilecek şeylerde Ehl-i sünnet mezhebine uymıyan inanışı olan müslimânlar, âhiretde Cehenneme girmekden kurtulamaz. Îmânı doğru olanın ibâdetinde gevşeklik olursa, tevbe etmese bile, afv edilebilir. Afv edilmese bile, azâb çekdikden sonra, Cehennemden kurtulur. İşin başı, i’tikâdı düzeltmekdir. Hâce Ubeydullah-i Ahrâr “kaddesallahü teâlâ sirrehul’azîz” buyurdu ki: (Bütün keşfleri, kerâmetleri bana verseler, fekat, Ehl-i sünnet vel cemâ’at i’tikâdını vermeseler, kendimi harâb bilirim. Keşf ve kerâmetim olmasa ve kabâhatim çok olsa, fekat Ehl-i sünnet vel cemâ’at i’tikâdını ihsân eyleseler, hiç üzülmem).
– devamı var –