MÜSLİMÂNLIK VE HIRİSTİYANLIK
–1–
ALLAHÜ TEÂLÂNIN VARLIĞINA İNANMAK
2-
İnsan, kendi vücûdunun ne mu’azzam bir fabrika ve laboratuvar olduğunun farkında değildir. Hâlbuki, yalnız nefes alıp vermek bile mu’azzam bir kimyâ hâdisesidir. Havadan alınan oksijen, vücûdda gıdâ maddelerini yakdıkdan sonra, karbon dioksit hâlinde dışarı çıkarılır. Sindirim (hazm) sistemi ise, sanki bir fabrikadır. Ağızla alınan gıdâ maddeleri ve içecekler, mi’de ve bağırsaklarda parçalanıp öğütüldükden sonra, vücûda fâideli kısmı, ince bağırsaklarda süzülerek kana karışmakda ve posası dışarı atılmakdadır. Bu mu’azzam hâdise, devâmlı ve otomatik olarak ve büyük bir intizam ile yapılmakda, vücûd bir fabrika gibi işlemekdedir.
İnsanın vücûdunda dürlü dürlü ve çok karışık formüllü maddeler i’mâl eden, dürlü dürlü kimyâ reaksiyonları meydâna getiren, analiz yapan, tedâvî eden, tasfiye eden ve zehrleri yok eden, yaraları tedâvî eden, dürlü maddeleri süzen, enerji veren tertîbât olduğu gibi, mükemmel bir elektrik şebekesi, manivela tertibâtı, elektronik bilgi sayar, haber verme te’sîsâtı, ziyâ, ses alma, basınç yapma ve ayarlama tertîbâtı, mikroplarla mücâdele ve onları yok etme sistemi mevcûddur. Kalb ise, hiç durmadan işleyen mu’azzam bir pompadır. Eskiden, Avrupalılar, (Bir insanın vücûdunda bol su, biraz kalsiyum, biraz fosfor ve biraz da inorganik ve organik maddeler vardır. Onun için bir insan vücûdunun kıymeti beş-on liradan ibâretdir) derlerdi. Bugün, Amerika Üniversitelerinde yapılan hesâblar, insan vücûdunda durmadan meydâna gelen muhtelif kıymetli hormon ve enzimlerle bir çok uzvî maddelerin en azından milyonlarca dolar kıymetinde olduğunu meydâna koymuşdur. Hele, bir Amerikan profesörünün dediği gibi, (Devâmlı olarak, böyle kıymetli maddeleri muntazemân meydâna getiren bir tertibât yapmağa kalkacak olursak, dünyâda bulunan bütün paralar, bunu yapmağa kâfî gelmez). Hâlbuki, insanda bütün bu maddî mükemmeliyyet yanında, anlama, düşünme, ezberleme, hâtırlama, hükm ve karar verme gibi çok mu’azzam, ma’nevî kudretler de bulunmakdadır. Bu kudretlerin kıymetini ölçmek, insanlar için imkânsızdır. Demek ki, insanın bedeni yanında bir de (Rûh)u mevcûddur. Beden ölür, rûh ölmez.
– devamı var –