PEYGAMBERLER, DİNLER, KİTÂBLAR
İSLÂM DÎNİ:
Tesavvuf büyüklerinden ba’zısı, kendilerini ve dünyâyı temâmen unutdukdan sonra, birçok sebebler, fâideler için, dünyâ adamı şeklinde görünürler. Dünyâyı seviyor, istiyorlar sanılır. Hâlbuki, içlerinde hiç dünyâ sevgisi, arzûsu yokdur. Sûre-i Nûrun otuzyedinci âyetinde meâlen bildirdiği gibi, (Bunların ticâretleri, alışverişleri, Allahü teâlâyı hâtırlamalarına hiç mâni’ olmaz). Dünyâya bağlı görünürler. Hâlbuki, hiç bağlılıkları yokdur. Hâce Behâüddîn-i Nakşibend Buhârî “kuddise sirruh” buyuruyor ki, (Mekke-i mükerremede Minâ pazarında, genç bir tâcir, aşağı yukarı, ellibin altın değerinde alış-veriş yapıyordu. O esnâda, kalbi, Allahü teâlâyı bir an unutmuyordu).