Nakkaşzade Hüseyn Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir, buyurdular ki:
Bunlardan başka, Kur’ân-ı kerimde, (Îman edenler ve sâlih işler yapanlar) buyuruldu. Bu da, ibâdetlerin îmandan başka olduklarını gösteriyor. (Mümin iken, sâlih amel işleyenler) âyet-i kerimesi, amellerin îmandan ayrı olduklarını açıkça göstermektedir. Çünkü, şartın meşrûttan başka olması lâzımdır. Îman edip, hiç ibâdet yapamadan, hemen ölenin, mümin olduğu söz birliği ile bildirilmiştir. Cibrîl hadisinde de îmanın yalnız inanmak olduğu bildirilmiştir.
Îmanın artması demek, kalbde nûrunun artması demektir. Bu parlaklık, ibâdet ile artar. Günah işlemekle azalır.