Ubeydüllah-i Ahrâr “rahmetullahi aleyh” hazretleri buyurdu ki;
İlim iki çeşittir: Biri verâset ilmi, biri de ledün ilmidir. Verâset ilmi çalışarak elde edilir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”;(Kim bildikleriyle amel ederse, Allahü teâlâ ona bilmediklerini öğretir) buyurdu. İlim-i ledün ise, Allahü teâlâ’nın ihsânıdır. Çalışmadan elde edilir. İlâhî bir mevhibedir. Kullarından dilediğine verir.
Biz bu yolu, tasavvuf kitâplarından değil, halka hizmetten elde ettik. Herkesi bir yola götürürler. Bizi de hizmet yoluna götürdüler.
Bütün hâlleri ve buluşları bize verseler, fakat Ehl-i sünnet vel-cemâ’at itikâdını kalbimize yerleştirmeseler, hâlimi harâp, istikbâlimi karanlık bilirim. Eğer bütün haraplıkları, çirkinlikleri verseler ve kalbimizi Ehl-i sünnet itikâdı ile süsleseler, hiç üzülmem.
Söz, yüce bir şeydir. Zamânında ve yerinde olmalıdır.
Biz bu yolu, tasavvuf kitâplarından değil, halka hizmetten elde ettik. Herkesi bir yola götürürler. Bizi de hizmet yoluna götürdüler.
Bütün hâlleri ve buluşları bize verseler, fakat Ehl-i sünnet vel-cemâ’at itikâdını kalbimize yerleştirmeseler, hâlimi harâp, istikbâlimi karanlık bilirim. Eğer bütün haraplıkları, çirkinlikleri verseler ve kalbimizi Ehl-i sünnet itikâdı ile süsleseler, hiç üzülmem.
Söz, yüce bir şeydir. Zamânında ve yerinde olmalıdır.