Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî “rahmetullahi aleyh” hazretleri buyurdular ki;
Tövbe kapısı açıktır. Allahü teâlâ raûf ve rahîmdir. Kimse kusurdan hâli değildir. Ümidli olmalıdır.
Kur’ân-ı kerîm okumak, Allahü teâlâ ile tekellüm (konuşmak) olur.
Cennet’e girmek ancak rahmet-i ilâhî iledir.
Dünyâ hayâtı çok kısadır. Bu birkaç günlük kısa fırsat zamânında, kabri ve kıyâmeti unutmamak (hazırlanmak) lâzımdır. Dünyâ hayâtı gayet kısadır. Ebedî saâdete kavuşmak dünyâ hayâtına bağlıdır. Saâdetli kimse; bu kısa dünyâ hayâtındaki fırsatı ganimet bilip, âhırette kurtuluşa sebeb olacak işleri yapan ve âhıret azığını hazırlayandır.
Sadakanın sevâbını evvelâ Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) rûhuna, sonra da diğer meyyitin rûhuna hediye etmelidir.
Seher vakitlerinde ağlamayı ve istiğfâr etmeyi ganimet bilip, en büyük iş olarak addetmelidir. Seher vaktinde uyanık olmayı mümkün olduğu kadar elden bırakmamalı.