Hakîkat Kitâbevi Yayınları-Tam İlmihal Se’âdet-i Ebediyye Sf.1015
(Râbıta-i şerîfe) kitâbının [1324] hicrî yılında yapılan ikinci baskısının yirminci sahîfesinde diyor ki, (Büyük bir zâtın kabrini ziyâret eden kimse, ona râbıta ederse, ya’nî dünyâ işlerini hiç düşünmeyip, kalbine hiçbirşey getirmeyip, o zâtın rûhunu, his organları ile anlaşılamıyan bir nûr farz ederek, bunu kalbinde bulundurursa, o rûhdan, kendi kalbine birşeyler akmağa başlar. O zâtın feyzlerinden bir feyz ve hâllerinden bir hâl, kendinde hâsıl oluncıya kadar, bu nûru kalbinde saklamalıdır. Çünki, Evliyânın rûhları, feyzlerin kaynağıdır. Kaynağı kalbine koyan, bunun feyzine, ni’metine, bilinmeyen ihsânlarına elbette kavuşur. Rûhu kuvvetlenir, olgunlaşır. Kabr yanına gelince, önce selâm verilir…