İslâm âlimlerini tanıtmak için, Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî Serhendînin “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz” (Mektûbât)ından 2-110 [ikinci cild yüzonuncu] mektûbunu terceme ediyoruz:
– dünden devam –
Din işlerinde, câhil ve fâsık olan din adamlarına danışmamalıdır. Mezhebsizlerle ve dünyâya düşkün olanlarla birlikde bulunmamalıdır. Her işde, sünnete uymalı, bid’atden sakınmalıdır. Neş’eli zemânlarda, islâmiyyetin dışına taşmamalı. Sıkıntılı anlarda, Allahü teâlâdan ümmîdi kesmemelidir. Her güçlük yanında kolaylık bulunduğunu unutmamalıdır. Neş’ede ve sıkıntıda hâli değişmemeli, varlıkda ve yoklukda aynı hâlde olmalıdır. Hattâ, yoklukdan râhatlık duymalı, varlıkda sıkılmalıdır. Olayların değişmesi, insanda değişiklik yapmamalıdır.
Kimsenin aybına bakmamalı, kendi ayblarını görmelidir. Kendini hiçbir müslimândan üstün bilmemelidir. Ehl-i sünnet olan ya’nî dört mezhebden birinde olan her müslimânı kendinden üstün tutmalıdır. Her müslimânı görünce, kendi se’âdetinin, onun düâsını almakda olabileceğine inanmalıdır. Kendinde hakkı bulunanların kölesi gibi olmalıdır.