Biz müslimânlar, Peygamber efendimizin sevgili Ehl-i beytinin ve kıymetli Eshâbının “radıyallahü teâlâ aleyhim ecma’în” ismlerini söylediğimiz ve yazdığımız zemân her birine “radıyallahü anh” diyoruz. Bu söz, Allah ondan râzı olsun demekdir. Müslimânların en kıymetli kitâblarından olan (Dürr-ül-muhtâr) kitâbının beşinci cildinde, ferâiz kısmından önce ve bunun şerhinde diyor ki, (Eshâb-ı kirâma “radıyallahü anh” demek müstehabdır. Çünki Onların hepsi, Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için çok çalışdılar. Allahü teâlâdan gelen herşeye râzı oldular. Allahü teâlâ Onlardan râzıdır. Başkalarının dağ kadar altın sadakasına verilen sevâb, Onların yarım avuç arpa sadakalarına verilen sevâb kadar olamaz).
(Mesâbîh-i şerîf)de ve Şâh Veliyyullahi Dehlevînin “rahmetullahi aleyh”, (İzâlet-ül-hafâ an hilâfet-il-hulefâ) kitâbında, Abdüllah ibni Ömer “radıyallahü anhümâ” diyor ki, Resûlullah zemânında, hazret-i Ebû Bekrin, Ömerin ve Osmânın ismlerini söylediğimiz zemân, hep “radıyallahü anh” derdik.