Her Müslümanın, tanıdıklarına, sözünün geçeceği kimselere nasîhat etmesi lâzımdır.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: “Dinin temeli nasîhattir.” “Hayra sebep olana, bunu yapanın ecri kadar sevap verilir.”
Nasîhat çeşit çeşittir. Allahü teâlânın var olduğunu, bir olduğunu, bütün kemâl ve cemâl sıfatlarının O’nda bulunduğunu, hâlis niyet ile O’na ibâdet etmek lâzım olduğunu, gücü yettiği kadar O’nun rızâsını almaya çalışılmasını, O’na isyan edilmemesini, O’nun dostlarına muhabbet, düşmanlarına muhâlefet edilmesini, nimetlerine şükretmeyi bildirmek, Allahü teâlâ için nasîhat etmek olur.
Kur’ân-ı kerîmde bildirilenlere inanmayı, emredilenleri yapmayı, kendi aklı ile, görüşü ile uydurma tercümeler yapmamayı, Ona abdestsiz el sürmenin câiz olmadığını insanlara bildirmek, Kur’ân-ı kerîm için nasîhat etmek olur.
Muhammed aleyhisselâmın bildirdiklerinin hepsine inanmak lâzım olduğunu, Ona ve ismine hürmet etmeyi, Onun sünnetlerini yapmayı, Onun güzel ahlâkı ile huylanmayı, Âlini ve Eshâbını ve ümmetini sevmeyi bildirmek, Resûlullah için nasîhat etmek olur.
İnsanlara; dünyada ve âhırette faydalı olan şeyleri yapmak ve zararlı olan şeyleri yapmamak lâzım olduğunu, kimseye eziyet etmemeyi, kalb kırmamayı, farzları emretmeyi, haramlardan sakındırmayı; bunların hepsini tatlılıkla, acıyarak bildirmeyi, küçüklere merhamet, büyüklere hürmet edilmesini, kendilerine yapılmasını istemediklerini başkalarına da yapmamalarını bildirmek de bütün insanlar için nasîhat etmek olur.