Îmânın temeli ve en mühim alameti, hubb-i fillah ve buğd-i fillahdır. Yani, Allahü tealanın sevdiklerini yalnız Allahü tealanın rızası için sevmek ve Allahü tealanın sevmediklerini de yalnız Allahü tealanın rızası için sevmemekdir. Çünkü Hadis-i şerif’te; Dünyada birbirini sevenler, ahirette de beraber olacaktır, buyuruluyor. Allahü tealanın sevgili kullarını sevenler, son nefeste imanla ölürler. Ve mahşer yerinde de sevdiklerinin yanında haşr olup, ahıret hayatında da beraber bulunurlar. Bunun için de, kimin sevilip kimin sevilmeyeceğini iyi öğrenmemiz lazımdır… Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir.
Dünya ve ahiretde huzur ve saadet isteyen Peygamber efendimizi “aleyhissalatü vesselam” sevmeli, O’nun sevdiklerini sevip, sevmediklerini sevmemeli, O’na uymalı, O’nun ve Eshabının “radıyallahü anhüm” yolundan gitmelidir.