Bir kişide hasıl olmazsa fena, Hak tealaya yol bulamaz asla, buyuruluyor. Yani, fena hasıl olmazsa halimiz harap. Peki, fenaya kavuşmak kolay mı. Zor birşey… Birinci adım, fenafil arkadaş, ikincisi, fenafiş şeyh, üçüncü adım fenafil resul, dördüncü adım fenafillah. Birden dördüncü adıma çıkayım demek mümkin değil. Olmaz… İlkokul bire başlamış olan çocuğa, hadi sen çalışkansın, zekisin diye ikiye geçirseler bile beşe geçirmezler. Hemen diploma vermezler ona. Kademe kademedir. Dördüncü kademeye çıkabilmek için üçüncüden geçmek lazımdır, Üçüncü içinse ikinciden geçmek şarttır, ikinci için ise, birinciden de geçmek şarttır. Bir evvelkini bitirmeden ikinciye varamaz. Onun için büyükler, birinci ve ikinci adımı arabanın marşına, kontak anahtarıyla çeviriyoruz ya, marş motoru, bir iki kere çevirir, vın vın, ondan sonra motor dönmeye başlar, buna benzetiyorlar. Zorlıyarak… Hele hele bir de akü eskiyse hapı yuttu, en az yirmi kere, otuz kere çevirir, ondan sonra motor çalışır, marşa basmaya lüzum kalmaz, motor otomatik döner. İşte, üçüncü ve dördüncü adımda böyle olurmuş. Otomatik… Birinci ve ikinciyi geçen, üçüncü ve dördüncüden zorlanmadan geçermiş. Demek ki, birinci ve ikinciyi geçmek şart. Bu, demirden bir leblebidir, kırıp da yemek lazım. Çok zordur. Hele hele fenafil arkadaş meselesini geçmek dehşet zordur. Fenafiş şeyh, hocasında fani olmak zordur ama arkadaşta fani olmak da zordur. Arkadaşta fani olmak ne demek. Hocasının talebelerinin hepsini sevmek. Yani, zaten kendi hocasının talebeleri haricinde görüşeceği kimse yoktur. Kiminle ahbab olsun.
– devamı var –