Muhabbet, sevmek, hep berâber olmayı istemek, berâber olmaktan zevk, lezzet duymak demekdir. İnsan sevdiğini hiç unutmaz. Muhabbetin yeri kalbdir. Kalb, yürek dediğimiz et parçasında bulunan bir kuvvetdir. Bu kuvvete gönül diyoruz. Birşeyi öğrenmek, akıl ile olur. Akıl, dimâg, beyin dediğimiz et parçasında bulunur. Küfrü, harâmları, mekrûhları sevmek, beğenmek küfr olur. Farzları, sünnetleri, beğenmemek de küfr olur, dünyâ olur. Müslümân olmak için, dünyâya ya’nî harâmlara kıymet vermemek lâzımdır.
Allahü teâlâyı sevmeyenleri sevmek, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştırır. Teberrî etmedikçe, tevellî olmaz. Ya’nî uzaklaşmadıkça, dostluk olmaz.
Son nefeste îmân ile veya îmânsız ölmek, kalbdeki sevgiye bağlıdır. Çünki, Kâinatın efendisi, sevgili Peygamberimiz “aleyhissalatü vesselam”, dünyada iken birbirini sevenlerin mahşer yerinde beraber haşr olunacağını, âhıretde de beraber bulunacağını müjdelemiştir. Elbette, muhakkak doğrudur.