Büyüklerden biri, Allahü teâlâ, vermek istemeseydi, istek vermezdi, demişdir. Bizim yolumuzun esâsı, sohbetdir. İsti’dâdı olan bir tâlib, sohbet bereketi ile, isti’dâdı ve mürşide olan muhabbeti nisbetinde, onun kalbinden feyz alır. Kötü huyları gidip, mürşidin iyi ahlâkı gelir. Bunun içindir ki, Şeyhde fânî olmak, fenâ-fillahın başlangıcıdır demişlerdir. Sohbete kavuşulamazsa, yalnız muhabbet ile ve mürşide teveccühü mikdârınca da feyz alır. Allahü teâlânın sevdiklerini sevmek, büyük ni’metdir. Bu sevgi vâsıtası ile, onların kalblerinden feyzlere kavuşulur. Gâibden teveccüh etmek ni’metini elden kaçırmamalıdır. İslâmiyeti öğrenmeli ve bildiği ile amel etmelidir.