Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin “rahmetullahi aleyh”
vefatlarında yayınlanan gazete yazılarından…
-5-
Erzincan’da, “Askeri Lise”de iken bu zat,
Birinci sınıftayken, “Hocam”dı benim bizzat.
Birinci sınıftayken, “Hocam”dı benim bizzat.
“Onbeş yaşım”da iken rastladım kendisine,
Zira O geliyordu bize “Kimya dersi”ne.
Zira O geliyordu bize “Kimya dersi”ne.
Çok öğretmen görmüştüm, ama O farklı idi,
Öğretmenden de öte, “Müşfik baba” gibiydi.
Öğretmenden de öte, “Müşfik baba” gibiydi.
Biz bütün talebeler, Onu çok seviyorduk,
Çünkü Ondan, çok güzel şeyler öğreniyorduk.
Çünkü Ondan, çok güzel şeyler öğreniyorduk.
Liseden sonra dahi, aradım, Onu buldum,
Hatta kendilerine çok yakın “Komşu” oldum.
Hatta kendilerine çok yakın “Komşu” oldum.
Bir ara fakültede okurken İstanbul’da,
Gariptik, elimize geçmezdi para pul da.
Gariptik, elimize geçmezdi para pul da.
Birkaç kişi, bir bodrum katında kalıyorduk,
Velakin doğru dürüst yemek yiyemiyorduk.
Velakin doğru dürüst yemek yiyemiyorduk.
Muttali olduğundan Hocam bu halimize,
“Yemek” gönderiyordu evinden sık sık bize.
“Yemek” gönderiyordu evinden sık sık bize.
Yalnız Hocamın değil, “Hanım anne”nin dahi,
Bize ihsanlarını vasfedemem Vallahi.
Bize ihsanlarını vasfedemem Vallahi.
Her ne zaman girseydim bir sıkıntı ve derde,
Onların yardımıyla çıkardım selamete.
Onların yardımıyla çıkardım selamete.
Hele “Nişanlı”ydık ki, kız tarafıyla, birden,
Aramıza soğukluk girdi bir “Hiç” yüzünden.
Aramıza soğukluk girdi bir “Hiç” yüzünden.
Cahildim, toydum henüz, sıkılmıştı çok canım,
Tam yüzüğü atıp da, nişanı bozacaktım.
Tam yüzüğü atıp da, nişanı bozacaktım.
O gün de yine Hocam yetişerek imdada,
Kısa bir nasihatta bulundular o anda.
Kısa bir nasihatta bulundular o anda.
Dediler ki: (Kardeşim, sizin seadetiniz,
Bil ki, şimdiden başlar, aman dikkat ediniz.
Bil ki, şimdiden başlar, aman dikkat ediniz.
“Hanım”ınıza karşı olun kibar ve nazik,
Ağzınızdan çıkanı, kulağınız duysun ilk.
Ağzınızdan çıkanı, kulağınız duysun ilk.
Kalp, “Sırça sarayı”na benzer ki, kırılsa bir,
Artık hiç yapılamaz ve kolay olmaz tamir.
Artık hiç yapılamaz ve kolay olmaz tamir.
Onlar “Temiz insan”lar, bil de kıymetlerini,
Olur olmaz şeylerle incitme kalplerini.
Olur olmaz şeylerle incitme kalplerini.
Annen baban misafir, bugün var, yarın yoklar,
Sen “Hanım”la birlikte yaşarsın uzun yıllar.)
Sen “Hanım”la birlikte yaşarsın uzun yıllar.)
Bu, bir iki cümlelik bir nasihattı, fakat,
Bahşetti ömür boyu bana “Mutlu bir hayat.”
Bahşetti ömür boyu bana “Mutlu bir hayat.”
“Otuziki yıl” oldu evlendiğimden beri,
Silinmedi kalbimden Hocamın o sözleri,
Silinmedi kalbimden Hocamın o sözleri,
Derdi ki: (Uzak durun fitneden, bölünmekten,
Zira daha günahtır bu, “Adam öldürmek”ten.
Zira daha günahtır bu, “Adam öldürmek”ten.
Ne suç işler, ne günah hakiki bir Müslüman,
Kanuna karşı gelmez, devlete etmez isyan.)
Kanuna karşı gelmez, devlete etmez isyan.)
İlme ve insanlığa bir “Hizmet” yaptı ki hem,
Acizdir anlatmaktan onları “Dil” ve “Kalem.”
Acizdir anlatmaktan onları “Dil” ve “Kalem.”
Başta “Hanım anne”ye, cümle ailesine,
Rabbimiz sabr-ı cemil ihsan etsin hepsine.
Rabbimiz sabr-ı cemil ihsan etsin hepsine.
Abdüllatif Uyan