Enver abim 28 haziran 2009 tarihinde Huzur Pınarı ekibini Güzelşehir’e davetlerinde buyurdular ki;
-159-
Allahü teala insanda iki nesne yaratmıştır: Nefs ve ruh. Bunların her ikisinin sevdikleri zıttır. Kendileri zıt, sevdikleri zıttır. Mesela nefs, Allah’ın düşmanıdır. Namaz kılacağın zaman, kılma şu namazı diye debelenir. Ruh, namaz kıldığın zaman, rahatlar. Büyüklerin sohbeti; Ruh bayılır, sevinir, nefs ise çırpınan kuş gibi kaçmak ister. Kitap okumak; Ruh sevincinden uçar, nefs sıkılır. Cenab-ı Hak nefse cennete ait nesneleri sevmemek, ruha da cehenneme gidecekleri sevmemek hilkatini vermiştir. Dolayısıyla, ahirette kiminle beraber olmak istiyorsan, dünyada onunla beraber ol. Enver abi Hindistan’dan geldi, kapıda Mübarekler, gök Hindistan’da ne renk kardeşim, buyurdular. Efendim, mavi, dedim. Ya efendim, burada da mavi, buyurdular. Siz, sevgi dairesi içinden çıkamazsınız. Sevgi olduktan sonra, mesafe mühim değildir, buyurdular. Netice: O aşk, o muhabbet olmasaydı, zaten bu kainat yaratılmazdı. Cenab-ı Peygamber ‘aleyhissalatü vesselam’ miraç gecesi; Ya Rabbi, ümmetim ne olacak, diye cenab-ı Hakka yalvardı. Mübarekler buyurdular ki; Peygamberin ümmetine olan sevgisi, anne-babanın çocuklarına olan muhabbetinden çok çok daha fazladır. Peygamberimizin ümmetine olan sevgisini nasıl anlayacağız? Peygamberimiz ‘sallallahü aleyhi ve sellem’ her defasında ümmetim dedi. Miraçta cenab-ı Hakkın huzuruna kavuştu, Ya Rabbi, ümmetim ne olacak, dedi. Allahü teala; ben sana âşıkım, madem bu kadar çok istiyorsun, onlara da namazı farz kıldım. Onlar namaz kıldığı zaman, senin yaptığın miracı yapmış olacaklar ve bütün gök ehlinin sevabını onlara vereceğim, buyurdu. Bir namaz kılıyorsun, bütün gök ehlinin, bütün meleklerin yaptığı ibadetin sevabı sana veriliyor!
.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu
.
-devamı var-
ali zeki osmanağaoğlu