Enver abim buyurdular ki;
Mübarekler kaç kere buyurdular ki; Kul hakkına riayet etmeyecek olan, evlenmesin. Evlenecekse, bir kul hakkı gelecek. Çünki o da bir Allahın kulu. Hizmetçi değil. Allahtan korkun. İnsan ahirete her şeyi dünyadan götürüyor. Yılanı da, akrebi de, ateşi de, her şeyi. Dolayısıyla, insanları perişan eden, insanları mahv eden, iki şeydir. Birincisi, tul-i emel. Yani, hiç ölmeyeceğini zan etmek. Bir gün yatağa düşüp de her tarafı sancı içinde kıvranacağını hiç akıl edemiyor. İkincisi, nefsinin esiri olmuş. Nefsin iki meyvesi var. Bir tanesi öfke, bir tanesi şehvet, dolayısıyla dünya sevgisi. Bunlar insanın etrafını, içini sardıktan sonra, akıl gider. Aklın olmadığı yere şeytan girer. Avucunun içine alır, seni istediği şekle sokar. Aklımızı başımıza alalım, hiçbir zaman unutmayalım, mutlak iyi geçinmek isteyen, her an, her zaman kendini suçlu bilmelidir. Ben ona karşı suçsuzum? Allaha karşı suçlusun. Hata işlemediğimiz hiçbir anımız yok ki. Her zaman, her yerde biz suçluyuz. Ona tam layığı ile ibadet yapamadığımız için, Ona tam layığıyla kulluk yapamadığımız için. Bütün bunların hepsi hesaba vurulduğu zaman, pişmanlık olsa ne fark eder? Bazen pişmanlık da bir işe yaramıyor. Dünyadayken aklımızı başımıza toplayalım ve pişmanlığımızı artıralım. Burada ne kadar pişmanlık duyarsak, orada o kadar duymayız inşallah.
ali zeki osmanağaoğlu