Enver abim buyurdular ki;
Bu yol çok ince bir yoldur. Sahrada yol bulmak çok zordur. Deryada yol bulmak çok zordur. Orada kutup yıldızı lazım, bilen birinin götürmesi lazım, Hüdayi yolu lazım. Yoksa ben giderim dersen, işte öyle gidersin. Sakın ha, bu bir kumar değil, sonsuz bir hayata doğru gidiyoruz. Bu, muvakkat bir ömürdür, bugün varız, yarın ne olacağımız belli olmaz. Bu muvakkat ömürde arkadaşların birbirine sahip çıkması, birbirlerinden istifade etmesi, birbirlerini arayıp sorması, araştırması lazımdır. Dinül mer’i dinül halilihi. Hadis-i şerif bu. İnsanın dini arkadaşının dini gibidir. İyi arkadaş seçen kurtulur. Kötü arkadaş seçen, inna lillah ve inna ileyhi raciun, ölür, hem de sonsuz ölür. Tabi her tarafımız tuzak. Bu tuzaklara düşmek çok zor bir durum. Ama ne yapacaksınız ki, dünya tuzak. İşte o tuzakların nerede olduğunu bilen, tuzakların arasında yol katetmesini bilen, yolu bilen birisiyle beraber olursanız korkmayın. Ama ben dümdüz giderim derseniz yanar gidersiniz. Hepimiz çok tehlikedeyiz. Bu tehlike, ayağımızı yanlış bir yere bastığımız anda infilak eder. Dolayısıyla ayrılmamaya, bölünmemeye, ayrı düşmemeye çalışalım ve kendimizden emin olmayalım. Ta ki son nefese kadar korku içinde yaşayalım. Cenab-ı Hak inşallah hepimize, bu mübarek gecenin hürmetine, bu mübarek ayın hürmetine son nefeste iman ile ölmek, şehid olarak ölmeyi nasip etsin. Birlik ve beraberlikten ayrılmasın. Hadis-i şerifte Cenab-ı Peygamber “aleyhissalatü vesselam” buyuruyorlar ki; Birlik ve beraberlikte rahmet vardır, ayrılıkta azab-ı ilahi vardır. Hadis-i şerif. Ve mübarek hocamız, Allah rahmet eylesin, buyurmuşlardı ki; Şeytanın başlangıç noktası, felaketin başlangıç noktası evvela, din kardeşini kötülettirir, tenkit ettirir, kusurunu aratır. Başlar din kardeşinin aleyhinde konuşmaya. Bu, felaketin başlangıcıdır buyurdular. Sonra din kardeşinden abisine atlar, oradan hocasına atlar, böyle gider buyurdular. Çok fekalet. Ben çünki bir zamanlar böyle bir sıkıntıya düşmüştüm. Efendim dedim, ben hayret ediyorum ki, bu kadar kötüleyen arkadaşlara benim hep iyiliğim olmuştur. Ben haşa kimseye kötülük yapmadım, değil yapmak, kötülük düşünemem, böyle bir akıl yok bende. Kardeşim, bu siz değilsiniz, bu sırayladır. Esas kötüledikleri benim, sonunda nereye varacak göreceksiniz, buyurdular. Hakikaten en sonunda öyle oldu. O yüzden dikkat edin, böyle bir dedikodu varsa orada ateşi söndürün. Eğer başlangıçta söndürülürse herkes kurtulur. Ama dinlemek artarsa çok felaket olur. Hemen susturmak lazım. Hatta Mübarek Hocamız buyurmuşlardı ki; Eğer birisi size bir din kardeşinizi kötülerse, siz ona sus derseniz yüz şehid sevabı alırsınız buyurdular. Niye? Bir fitneyi önlediğiniz için. Dolayısıyla muhabbet ince bir yoldur. Böyle, gözü kapalı gidilecek bir yer değildir. Çünkü o muhabbetin sonu Cennet’tir.
ali zeki osmanağaoğlu