FİTNE – 2
İmâm-ı Rabbânî “rahime-hullahü teâlâ”, ikinci cildin altmışsekizinci mektûbunda buyuruyor ki: Sevgili yavrum! Tekrâr tekrâr yazıyorum ki, şimdi, günâhlarımıza tevbe edecek, Allahımızdan afv dileyecek zemândayız. Fitnelerin çoğaldığı bu zemânda, eve kapanıp, kimse ile görüşmemelidir. Fitneler, nerdeyse yağmur gibi yağarak, heryeri kaplıyacak. Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Kıyâmet kopmadan evvel, her yeri fitneler kaplıyacak. Fitnelerin zulmeti, ortalığı karanlık gece gibi yapacak. O zemân, evinden mü’min olarak çıkan kimse, akşam kâfir olarak evine dönecek. Akşam mü’min olarak evine gelen, sabâh kâfir olarak kalkacak. O zemân oturmak, ayakda kalmakdan hayrlıdır. Yürüyen, koşandan dahâ iyidir. O zemân oklarınızı kırınız! Yaylarınızı kesiniz. Kılınclarınızı taşa çalınız! O zemân, evinize birisi gelince, Âdem nebînin iki oğlundan iyisi gibi olsun!) Eshâb-ı kirâm “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în”, bunu işitince, o zemânda bulunacak müslimânlara ne yapmağı emr edersiniz dediler. Cevâbında, (Evinizin eşyâsı olunuz!) Bir rivâyetde, (Öyle fitne zemânında, evinizden dışarı çıkmayınız!) buyurdu. [Bu hadîs-i şerîf, Ebû Dâvüdda ve Tirmüzîde mevcûddur.]… Altmışsekizinci mektûbdan terceme temâm oldu.
– devamı var –