Enver abim buyurdular ki;
Bir gün Eshab-ı kiramdan Ebu Hureyre ‘radıyallahü anh’ sabahleyin kalkmış ki, eve hırsız girmiş. Ne varsa almış götürmüş. Allah Allah, bizim eve hırsız girdi demiş ve doğru cenab-ı Peygambere ‘aleyhissalatü vesselam’ gelmiş. Ya Resulallah, benim eve hırsız girdi, demiş. Yarın akşam yine girer, buyurmuşlar. Ertesi akşam olmuş, hakikaten hırsız yine girmiş. Bir kovalamaca, yakalayamamış. Peygamber efendimize ‘aleyhissalatü vesselam’ gelmiş, ya Resulallah, vallahi yine geldi, demiş. Yarın akşam yine gelecek, buyurmuşlar. Hiç uyumam, yakalarım, demiş. Ertesi gün, üçüncü gece, hırsız yine gelmiş. Ebu Hureyre ‘radıyallahü anh’ köşede duruyormuş, yakalamış. Boğazını sıkmış, seni cenab-ı Peygambere götüreceğim, demiş. Etme eyleme, demiş. Sen bu eve çok fena ısındın, başka kurtuluş çaren yok, demiş. O da demiş ki; Dokunma bana. Ben iblisim, şeytanım. Sana bir şey öğreteceğim, bu öğreteceğim şey karşılığında beni bırak. Ebu Hureyre ‘radıyallahü anh’; anlat bakayım ne diyeceksin, demiş. Biz iblis ve evlatları, bir evde uyumadan evvel Âyet-el kürsi okunursa, o eve giremeyiz. Sen okumadan uyuyorsun. Hırsız bu, demiş. Ebu Hureyre ‘radıyallahü anh’ yine Peygamber efendimize gelmiş, ya Resulallah, bu hırsız bu gece yine geldi. Öldürmek için yakaladım, her gece Âyet-el kürsi okuyarak yat dedi, demiş. Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselam”; Mel’un, hayatında bir defa doğruyu söylemiş. O şeytan, iblis, yapmaz öyle şey ama hayatını kurtarmak için, sana doğruyu söylemiş. Doğrudur, bundan sonra Âyet-el kürsî oku, buyurmuşlar. Onun için, evden çıkarken, yatağa girerken, Âyet-el kürsi okunmalıdır.
ali zeki osmanağaoğlu