Enver abim buyurdular ki;
Mübarekler buyurdular ki, hayırlı insanlardan daima hayırlı kelam çıkar. Cenab-ı Peygamber “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyorlar ki, “Her kabın içinden, içinde ne varsa o dökülür”. Dolayısıyla, Ehl-i sünnet itikadında olan, büyükleri seven ve tanıyan, Allah’dan korkan, herhalde, her zaman iyi şeyler söyleyecektir, iyi haberler verecektir.
Mübarekler buyurdular ki; Allah şefaatlerine nail etsin “kuddise sirruh”, dinimizin esası A’dan Z’ye kadar edebe dayalı. Peki edeb nedir? Edeb, haddini bilmektir, buyurdular. Sınırını bilmektir. Bugün en büyük sıkıntılar ve geçimsizlikler, sınırı aşmaktan kaynaklanıyor. Onun için, sınırın ne olduğunu bilmek lazım. Allahü teala sınırı bildirmiş. Büyükler bize tarif etmiş. Sınır içinde olanlar mutlu ve rahat etmiş, sınırı aşanlar sıkıntı çekmiş. Abdülhakim efendi hazretleri öyle buyuruyorlar, İslamiyyet dairesi içinde hiçbir mazarrat yoktur ve olamaz; islamiyyet dairesi dışında hiçbir menfaat, hiçbir rahatlık yoktur ve olamaz. Çünki, Allahü teala kullarına zulm etmez. Allahü teala kullarını yaratmış, onlar sıkıntıya düşsün diye değil. Allahü teala kullarını yaratmış, dünyada mesut olsunlar, ahirette mesut olsunlar diye. Dünyada mesut olmak, müslümanlığı öğrenmek ve yapmak, ahirette mesut olmak Cennete gitmektir…
ali zeki osmanağaoğlu