Enver abim buyurdular ki;
Dinin aslı iki şeydir. Biri amel, diğeri ihlâs. İlim, bir binanın temeli gibidir. Amel, o binanın duvarlarıdır. İhlâs da, o evde kimler oturacak, orada ne iş yapılacak? Eğer orada Allahü tealanın ve Peygamberin ‘aleyhissalatü vesselam’ adı anılmayacaksa, Onun emir ve yasaklarına hiç uyulmayacaksa, o yer Cehennemliktir. Öyle bir mekan ki, orada cenab-ı Hakkın emir ve yasaklarına uyulacak. Onun dini öğretilecek ve orada ihlâsla amel yapılacaksa, güzel bir mekandır. Böyle bir mekana sahip olup olmamak, bizim irademize bağlıdır. Fakat o binanın içinde oturanlar arasında zaman zaman kavgalar, gürültüler, geçimsizlikler olur. Zaman zaman çok mutlu dönemler, çok mutlu zamanlar, çok mutlu dakikalar olur. Bunların hepsi neye bağlıdır? Bunların hepsi; evvela atılan temele bağlıdır, o da dindir. Bir evde çıtırtı varsa, mutlaka ilim noksanlığı vardır. Emir ve yasaklar iyi öğrenilmemiştir. Öğrendik, o zaman tatbik etmek lazım. Yani, amel edilmemiş. İlaç alınmış fakat içilmemiş.
ali zeki osmanağaoğlu