Allahü teâlâ, kullarına yapabilecekleri şeyleri emr etmişdir. İnsanları za’îf yaratdığı için, her emrinde kolaylık göstermişdir. Nisâ sûresi yirmiyedinci âyetinde meâlen, (Allahü teâlâ, size hafîf, kolay emr etmek istedi. Çünki, insan za’îf yaratılmışdır) buyuruldu. Allahü teâlâ, (Hakîm)dir. [Herşeyi yerinde, uygun olarak yapar. (Raûf)dur. (Acımağa lâyık olmıyanlara da acıyıcıdır). (Rahîm)dir. Âhıretde sevdiklerine, ya’nî küfrân-ı ni’met etmiyenlere, ya’nî mü’minlere Cenneti ihsân edicidir.] Kullarına yapamıyacakları şeyi emr etmek hikmetine, re’fetine yakışmaz. Kullarına, kaldırılamıyacak, büyük kayayı kaldırmağı emr etmeyip, herkesin çok kolay yapacağı kıyâm, rükü’, secde, ufak bir âyet okumak ile meydâna gelen nemâzı emr etmişdir. Nemâz kılmak, herkes için çok kolaydır. Ramezân-ı şerîf orucu da, pek kolaydır. Zekâtı da, çok hafîf emr etmiş, malın hepsini değil, kırkda birini verin demişdir. Hepsini veyâ yarısını vermeği emr etseydi, kullarına güç olurdu. Merhameti, pek fazla olduğundan, emri tâm yapılamaz ise, dahâ da hafîfletmişdir. Meselâ, abdest alamıyanlara, teyemmüm etmeğe, nemâzda ayak üzere duramıyanlara, oturarak kılmağa, oturamıyanlara da, yatarak kılmağa, rükü’ ve secde yapamıyanlara, îmâ ile [oturup, rükü’ ve secde için, az eğilerek] kılmağa, bunlar gibi, dahâ nice kolaylıklara izn vermişdir. İslâmiyyetin emrlerine dikkatle ve insâfla bakan, bu kolaylıkları görür. Allahü teâlânın, kullarına ne kadar çok merhametli olduğunu, pek iyi anlar. Emrlerin pek kolay olmasının bir şâhidi de, çok kimselerin, emr olunan ibâdetlerin, dahâ artmasını istemesidir. Nemâzın, orucun artmasını istiyen, çok görülmüşdür. Evet, ibâdet yapmak güç gelen kimseler de, yok değildir. Böyle kimseler, normal insan değildir. Böyle bozuk kimselere, ibâdetlerin zor gelmesine sebeb, nefslerinin karanlığı ve şehvânî arzûlarının kötülüğüdür. Bu karanlık ve kötülükler, nefs-i emmâreden hâsıl olmakdadır. Nefs-i emmâre, Allahü teâlânın düşmanıdır. Şûrâ sûresi onüçüncü âyetinde meâlen, (Îmân ve ibâdet etmek, müşriklere güc gelir) ve Bekara sûresi, kırkbeşinci âyetinde meâlen, (Nemâz kılmak, yalnız mü’minlere, Allahü teâlâdan korkanlara kolay gelir) buyuruldu.