-HAYATINDAN KESİTLER-
Hüseyin Hilmi Işık efendi’nin rahmetullahi teala aleyh, sohbetlerinden bazı bölümler:
-673-
-673-
Bir müslimânın herhangi bir nemâzı vaktinde kılmaması iki dürlü olur: 1) Özr ile kılmamakdır. Sünnetlerin özr ile terk edilmesine izn verildiği için, hiç günâh olmaz. Kıyâmette birşey denilmez. Farz nemâzları özr ile kaçırmak da günâh olmaz ise de hemen kazâ edilmeleri lâzım olur. Kitâblar, kazâ nemâzlarını anlatmaya başlarken (Müslimân nemâzlarını ancak özr ile kaçırır) diyor. Bunun için her kitâbda (fâite) ya’nî kaçırılmış nemâzların kazâsı denilmekdedir. 2) Özrsüz, tembellikle terketmesidir. Sünnetleri özrsüz ve ısrarla hep terk etmek günâh olmaz ise de kıyâmette sorguya çekilir. Küçük günâh olur da denildi. Farzları terk etmek ise çok büyük günâhdır. Onun için hiçbir kitâbda (terkedilmiş) nemâz denilmemekdedir. Kazâ her zemân kılınır diyerek, terk edilen nemâzların kazâlarını gecikdirmek yanlışdır. Çünki kazâ kılmağı gecikdirmek de büyük günâhdır. Terk olunmuş sünnetlerin telâfisi emr olunmadı ki, telâfisinin mümkün olup olmadığı söz konusu olsun!