Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin Cum’a gününü tebrik eder, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü tealaya emanet olunuz efendim.
ali zeki osmanağaoğlu
Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer….
Bâzı hatıralar vardır ki, kalblere nakşeder. O hatıraları hatırlamak, Cennet hayatı yaşamak gibidir…
………. …
Geçen haftanın devamı:
Bir müddet sonra 1981 senesi ortalarında askerlik için celb evrakları geldi. O gün kandildi. Muayenehane açılalı henüz 7-8 ay olmuştu. 3 sene askerlik için sıra gelmeyecek denilmişti. Tecil ettirme imkanı vardı, acaba bir müddet tecil ettirsek mi diye düşünüyordum. Her kandilde olduğu gibi, akşama hocamıza kandil ziyaretine gidecektik. Hocamıza durumu anlatıp, ne yapayım diye sormağa karar verdim.
Aynı günün akşamı hocamıza kandil ziyaretine gittik, fakat sohbetin tadından sormağı unuttum. Sohbetten sonra veda edip kapıdan çıkarken herkese birkaç kelime iltifat ve nasihat ediyorlar, gönüllerini alıyorlardı. Sıra bana geldiğinde; “Hayrola, yolculuk mu var” buyurdular. Bir anlık tereddüdden sonra, askerlik için söylediklerini anlayıp; evet efendim dedim. “Bir an evvel askerliğinizi yapın, tecil ettirmeyin. Arkadaşlarımızın çok olduğu bir yere gidersiniz, hizmetlerinizin karşılığını görürsünüz, rahat edersiniz, hayırlı olsun” buyurdular. Hakikaten de söyledikleri gibi oldu. Hiç sıkıntı çekmedim. Her fırsatta İstanbul’a gelip ziyaretlerine geldim.
Bir defasında İstanbul’a geldiğimde kitap hizmetlerine katılacağım zaman, (hocamız bir müddet bazı şartlardan dolayı subay arkadaşların bu hizmetlere katılmasını istemiyor) denildi. Ben muvazzaf subay değilim, diye düşündümse de hocamızın evine ziyarete gidip sordum. Ben de katılabilirmiyim dedim. Hocamız hiç kimseye şunu yap veya yapma diye emir vermezlerdi. Tavsiye şeklinde kıymetini anlatırlardı. O gün hocamız benim sualime cevab olarak buyurdular ki; “Bir kişi o kadar zengin olsa ki, dünyanın her şeyi, yerin altı ile üstü ile onun olsa ve hepsini Allah yolunda sadaka olarak fakirlere dağıtsa, alacağı sevab, unutulmuş bir sünneti meydana çıkarmak sevabı yanında hiç kalır. Bu kitaplarla farzlar yayılıyor. Emr-i maruf sevabı hiçbirşeyle kıyaslanamaz” buyurdular. Bu hizmetlere iştirak etmemizi istediklerini anlamış oldum.
Haftaya devamı var inşallah.
Geçen haftanın devamı:
Bir müddet sonra 1981 senesi ortalarında askerlik için celb evrakları geldi. O gün kandildi. Muayenehane açılalı henüz 7-8 ay olmuştu. 3 sene askerlik için sıra gelmeyecek denilmişti. Tecil ettirme imkanı vardı, acaba bir müddet tecil ettirsek mi diye düşünüyordum. Her kandilde olduğu gibi, akşama hocamıza kandil ziyaretine gidecektik. Hocamıza durumu anlatıp, ne yapayım diye sormağa karar verdim.
Aynı günün akşamı hocamıza kandil ziyaretine gittik, fakat sohbetin tadından sormağı unuttum. Sohbetten sonra veda edip kapıdan çıkarken herkese birkaç kelime iltifat ve nasihat ediyorlar, gönüllerini alıyorlardı. Sıra bana geldiğinde; “Hayrola, yolculuk mu var” buyurdular. Bir anlık tereddüdden sonra, askerlik için söylediklerini anlayıp; evet efendim dedim. “Bir an evvel askerliğinizi yapın, tecil ettirmeyin. Arkadaşlarımızın çok olduğu bir yere gidersiniz, hizmetlerinizin karşılığını görürsünüz, rahat edersiniz, hayırlı olsun” buyurdular. Hakikaten de söyledikleri gibi oldu. Hiç sıkıntı çekmedim. Her fırsatta İstanbul’a gelip ziyaretlerine geldim.
Bir defasında İstanbul’a geldiğimde kitap hizmetlerine katılacağım zaman, (hocamız bir müddet bazı şartlardan dolayı subay arkadaşların bu hizmetlere katılmasını istemiyor) denildi. Ben muvazzaf subay değilim, diye düşündümse de hocamızın evine ziyarete gidip sordum. Ben de katılabilirmiyim dedim. Hocamız hiç kimseye şunu yap veya yapma diye emir vermezlerdi. Tavsiye şeklinde kıymetini anlatırlardı. O gün hocamız benim sualime cevab olarak buyurdular ki; “Bir kişi o kadar zengin olsa ki, dünyanın her şeyi, yerin altı ile üstü ile onun olsa ve hepsini Allah yolunda sadaka olarak fakirlere dağıtsa, alacağı sevab, unutulmuş bir sünneti meydana çıkarmak sevabı yanında hiç kalır. Bu kitaplarla farzlar yayılıyor. Emr-i maruf sevabı hiçbirşeyle kıyaslanamaz” buyurdular. Bu hizmetlere iştirak etmemizi istediklerini anlamış oldum.
Haftaya devamı var inşallah.
Fî emanillah.