Eğer bir mümin gece yatmadan evvel biraz ilim tahsil etse, biraz kitab okusa, biraz ilim öğrense, sabaha kadar ibadet sevabı verilir. Bir kitab okusa biraz çocuğuna verse, yavrum oku da dinleyelim dese o evdekilerin hepsi sabaha kadar ibadet sevabına kavuşuyorlar. Elden ayaktan düştüğümüz zaman yani musalla taşına konulduğumuz zaman, ne namaz var, ne oruç var, ne ilim var, ne öğrenmek var artık. Kefenle birlikte defterler kapandı, ancak sadakayı cariye dediğimiz bizim sebebimizle bir hayırlı iş olursa ne âlâ, bir şeyler öğretmemizin sebebi o, iyi bir evlat, iyi bir talebe, iyi bir hizmet eğer varsa bu öldükten sonra da sevab yazdırmaya devam eder, asıl mesele budur. Yoksa ben ihtiyarlayınca elden ayaktan düşünce kenarda varlıklarım olsun, yedek akçem olsun, kiralık evlerim olsun diye fâni bir dünya için yatırımı düşünen bir müslüman nasıl olur da öldükten sonrası için yatırımı düşünmez buna akıl ermiyor. Ki o yatırdıklarına kavuşacağı da belli değil…:(( … Şimdi dimdik durduğumuza bakmayalım, birgün gelir dümdüz yatarız. Musallâ’da er kişi niyetine dedikleri zaman geç kalmış oluruz..